| Açıklama : |
KILIÇALİPAŞA CAMİİ
Bir gece rüyasında bir cami yaptırdığını gören Kılıç Ali Paşa, devrin padişahı III. Murat'a rüyasını açar ve camii yaptırmak için yer ister. Padişah ise cevaben, "Kılıç Ali Paşa sen ki deryaların serdarısın, var muktedir isen derya üzerine bir camii yap ama sana karadan bir karış toprak bile vermem" der. Bunun üzerine Mimar Koca Sinan Ağayı kendine mimar olarak tutan Kılıç Ali Paşa, Venedik sefaretinin (direnç kırdırmanın bir başka şekli) ve Tophane-i Amire binasının karşısına, Tophane Rıhtımının kenarına mavnalarla taş, toprak, moloz taşımaya başlar. Mimar Sinan'da hiristiyan aleminin baş tacı olan Ayasofya kilisesinin benzeri olarak camii inşasına başlar. Bunu duyan padişah, "Ben latife yaptım. Kılıç Ali Paşa istediği yere camii yapsın." der ama gerek Kaptan-ı Derya gerekse mimarbaşı başladıkları işi yarım bırakmazlar. Kaynaklar padişahın işi neden latifeye çevirdiğini tam olarak söylemiyor ama gerçek olan şu ki, cami inşasının bir müddet yarım bırakılıp, Kılıç Ali Paşa hamamın inşa edilip, bitirilmesidir.
Ayasofya benzeri olarak yapılan cami, hamam, sebil, medrese ve türbe olarak inşa edilen külliye bugün asırlık ağaçların gölgesinde tanıklık ettiği tarihi dönemleri bizlere anlatıyor. Ayasofya'nın hoşluğuna inat, 147 penceresi ile gümbür gümbür aydınlığının içine bizi çeken, 1580/81 yılında tamamlanan cami; uzunlamasına dikdörtgen planlı bir yapıdır.
Tüm dostlara sevgi ve selamlar.. |