amcaa

Portfolyo
için
tıklayın

Sıkışmış Hayatlar

Günümüz şehir hayatında kariyer basamaklarında bulunan insanların yaşamları aylık gelirlerini belirleyen bordro ile şekil alıyor... Bir bordroda, gelirler toplamından vergiler ve sosyal güvenlik sistemine ayrılan kesintiler toplamı düşüldükten sonra ele geçen net ücret kalır ve çalışan kişinin banka hesabına transfer edilir... O kişi banka için iyi bir müşteridir... Hesap sahibine bir kredi kartı verir ... Hesap sahibi ücretli kendisine verilen ve şifresini bildiği kart ile bir ay boyunca hayatına şekil verir... Marketler, mağazalar başta olmak üzere bütün ödemeler bu hesap üzerinden bu kart ile sağlanır... Dönem sonunda bir ekstre gelir ödenecek rakam bellidir ,,, şirket bordro karşılığını hesaba transfer eder verilen talimat ile eksre toplamı yapılan harcamalar ödenir.... Başta banka olmak üzere herkes mutludur...

Zaman böyle sürer gider...

Tatlı hayat periyodik olarak tekrarlanır... Artık tekdüze olmuştur... Bordro ve kredi kartı ekstresi... Alınan bordro ile ödenen kart ekstresi arasındaki süreç...

Rahat ve güvenli hayat kurulmuştur... Sert esen fırtınalar azgın dalgalar yoktur...

Gün doğumlarının gün batımlarının, ilkbaharda açan çiçeklerin sonbaharda sararan yaprakların yerini kaloriferli sıcak evler de kurulan sıcacık yaşamlar tercih edilir olmuştur....

Bir deniz kenarında dalgaların uğultusuna karışan martıların çığlıklarını dinlemek sadece bir tatil dönemine denk getirilir olmuştur...

Yağan kar ise sadece arabalara zincir takılacağı zaman eller üşüdüğünde hissedilir yada televizyon haberlerinde kapanan yollar anlatılırken farkına varılır...

Bununlada kalmaz...

Bir odaya yerleştirilen vazgeçilmez internetin başında geçen saatler.... Saatlerce yapılan sörf gezintileri... Hayat sıkışmıştır...

Hep kalkılıp değişik birşeyler yapılmak istenir... Sandalyeden kalkmak, gitmek, uzaklaşmak istenir ... İstenir ama .....

Kariyer basamakları cazip ve heyecanlıdır.... Alt kadroya emirler, talimatlar verilir.... Geri dönüşü büyük bir merakla beklenir.... Sunulan raporlar incelenir gelecek planlanır...

Tekrar emirler yağdırılır.... Beklenir, beklenir....

Zaman hızla akıp gider... Geriye bakmak ihtiyacı bile çoğu zaman kalmamıştır....

Doğa kolay değildir... O'na emirler veremezsiniz O'na hükmedemezsiniz... Emirlerinize eğilmeyeceği gibi asla şımarık egonuzu tatmin etmez... Demagog olamayacağı için kendisine yürümek yada çiçeklere bakmak için gelen insana bir zaman sonra sıkıcı gelmeye başlar...

Doğayı sadece sevmek ve bakmak yetmez...

Doğayı işlemek O'nu tanımak O'ndan birşeyler beklemek onunla beraber birşeyler yapmak O'nun size dönmesine sebep olur... . Doğa kendisine şekil verilmesini ister... Toprağının sulanmasını ekilip biçilmesini ister... Kendisi ile konuşulmasını ister... Merak etmeyin O kendisine seslenen bir insanı duyar ve cevap verebilir... Samimiyetle yaklaşan bir insan için her köşesi cazip ve eğlencelidir... Doyumsuz tat sınırsız heyecan verir...

Bir insanın etrafına damlalar, sular saçan hırçın bir şelalenin yanında dakikalarca oturarak üzerine sıçrayan soğuk damlaları teninde hissederek irkilmesi.... Servet değerindeki bu altın saatler için birkaç bordro ve birkaç ekstrenin ne önemi olabilirki ....

Model Mustafa... Teşekkürler Mustafa.... Şelalenin döküldüğü birinci göl,,, bir insan boyundan daha derin...

Günay UYAR
Nisan 2008 Kdz. Ereğli

ISO ; 200
Diyafram ; 25 ( Dar aralık , az ışık , uzun enstantene tercihi belirlenir , model ile şelale arasında derinlik tercihleri denenir )
Enstantene ; 1/13 saniye ( Uzun kapanış, yukarılardan akan suyun ipeksi görünüm almasını sağlar )
Odak Uzaklığı ; 26 mm ( Netlik merkezindeki objenin belirgin gerilerdeki alanın flu bırakılması tercihleri )
Manuel, tripot kullanılmadı, elde çekildi...