Açıklama : |
Avcı oğluna avlanmanın tekniklerini öğretmiş. Tüfek nasıl temizlenir, fişeğe ne kadar barut konulur. En ince ayrıntısına kadar her şeyi anlatmış, pratik yaptırmış.
Bir gün ava çıkmışlar. Tepenin birinde kamp yapmışlar. Oturmuşlar başlamışlar sohbete.
Bu arada bir tavşan yavrusu evinden oldukça uzak bir yerde oynayıp, zıplıyormuş. Hava kararmaya başlayınca, evini aramış bulamamış. Panikle sağa sola koştururken patisi bir ağacın çatalına takılmış. Kendini bir türlü kurtaramıyormuş.
Bir kartal gökyüzünde daireler çizerek çocuklarına götürecek yiyecekler ararken, avcının oğlu babasına dönmüş. Kartalın neden daire çizerek uçtuğunu sormuş. Babası; o da bizim gibi kendine av arıyor, yanıtını vermiş.
Çocuk çalılardan gelen sesi duyunca o yöne bakmış, tavşan yavrusunun ağacın çatalında çırpındığını görmüş. Sonra kartala bakmış.
Kartal yukarıda gezerken o da tavşan yavrusunu görmüş. Yıldırım gibi yanına inmiş. Ne kadar yaramazsın demiş kartal. Hem evinden çok uzaklara geldin hem ayağını çatala sıkıştırdın. Tavşan yavrusu mahcup olmuş. Haklısın kartal amca demiş bir daha söz yuvamdan bu kadar ayrılamayacağım.
Kartal, tavşan yavrusunun ayağını çataldan kurtarmış. Pençesiyle ensesinden kavramış. Çok geç oldu, annen seni merak eder, seni ben götüreyim demiş. Tam pençesini atmış havalanırken çocuk paniklemiş. Babasına bağırarak, kartal tavşan yavrusunu yakaladı lütfen onu kurtar baba diye ağlamaya başlamış.
Kartal yükseldikçe çocuğun ağlama sesi de artmış. Babası dayanamamış ve kartalı vurmuş. İkisi de yere düşmüşler.
Çocuk koşarak yanlarına gitmiş. Tavşan yavrusunu eline almış. Babasına dönmüş; babacım sen harika bir insansın. Tavşan yavrusunun hayatını kurtardın. Seni çok seviyorum.
Tavşan yavrusu; çocuğun elinde, yerde cansız yatan kartala bakıp sen harika bir kartalsın, seni ölünceye kadar unutmayacağım demiş.
Tek sorun ne çocuk ne baba tavşanın dediklerini anlamamışlar. Çünkü onlar hayvan, avcı ile oğlu insan dilinde konuşuyorlarmış.
|