Fotoğraf Galerisi - Netfotograf fotoğraf paylaşımı platformu
  Anasayfa Foto Haber Donanım Forum Foto Market Fotoğraf Galerisi Seri İlanlar Eğitim Fotoğraf Gezileri Reklam İletişim
fotoğraf galerisi
 
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni Hatırla:
Yeni Üye / Şifremi Hatırlat
Tozlaşmalar Zamanı.... - Fotoğraf: Şerafettin Çalışır DOKUNMA - Fotoğraf: Ali Tuzcu KapıdaKiler - Fotoğraf: Cemal Sepici Duel 2 - Fotoğraf: Erol Özdemir Ufkumda batmayan güneş - Fotoğraf: Bekir Karaca
8 Mayıs 2024, Çarşamba
» Fotoğraf Galerisi
  Ayın Konusu
  Bitkiler
  Dijital Çalışmalar
  Hayvanlar
  İnsan
  Macro
  Manzara
  Netfotograf Özel
  Sanatsal - Teknik
  Siyah Beyaz
  Su Altı
  Şehir - Mimari
  Yaşam
  Yetişkin
  Diğer
 
 
» Fotoğrafça
Sensör Boyutu Ve Makro Çekime Etkileri
gaijinSENSÖR BOYUTLARI VE MAKRO ÇEKİM      Bilindiği üzere piyasada farklı sensör boyutlarında ve farklı türlerde makineler satılmakta.   herkesin anlayabilecegi basitlikte bu sensörler boyutları ve fotoğrafa etkileri konusunda kısaca bilgi verip,daha sonra makro çekim ile il...
Devamı »
 
» Aktif Üye/Ziyaretçi
Üye: birgaripdino, sezgin72, jetbe, (3)
Ziyaretçi: 1464
 
Toplam Üye: 282382
Dün: 4
Bugün: 0
 Fotoğraf Arama
 

Hobyarlı Ahmet Paşa

Hobyarlı Ahmet Paşa
 

Fotoğrafın büyüğünü ve exif bilgilerini görüntülemek için fotoğrafın üzerine tıklayın


hobyarli

hobyarli

Portfolyo
için
tıklayın

Hobyarlı Ahmet Paşa

Makina : Canon PowerShot A610
Objektif / Filtre :
Kategoriler : Portre
Eklenme Tarihi : 22 Ocak 2010
Görüntülenme : 21930
Açıklama :

SADRAZAM NİŞANCI HACI ŞEHLA HOBYARLI AHMET PAŞA

Osmanlı Sadrazamı, hattat. Alanyalı Cafer Ağanın oğlu. Cidde valisi Alaiyeli Hacı Bekr Paşanın yeğenidir. Foçada doğdu. Tahsilden sonra amcası Hacı Bekr Paşanın Ciddedeyken kethüdalığında bulundu. Daha sonra İstanbula gelerek büyük Mirahur oldu. Vezirlik verilerek Aydın muhassıllığına tayin edildi (1738). Bölgede eşkiyalık eden Sarıbeyoğlunun isyanını bastırmakla görevlendirildi ise de muvaffak olamadı. İvaz Mehmed Paşanın sadrazam ve serasker olması üzerine sadaret kaymakamlığına getirildi (1739). Aynı yıl nişancılığa tayin edildi. İstanbulda çıkan bir isyanın bastırılmasında gösterdiği gayret neticesinde Padişahın takdirini kazanıp İvaz Mehmed Paşanın yerine Sadrazam oldu.

Hacı Ahmet Paşa I. Mahmut saltanatında, 23 Haziran 1740 - 21 Nisan 1742 tarihleri arasında bir yıl dokuz ay yirmi sekiz gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

27 Rebiulevvel 1153 - 22 Haziran 1740 da I. Mahmut tarafından kendisine mühr-i hümâyun verilirken:
"— Seni mühr-i hümâyunumla tebcil eyledim. Cenabı feyyaz-ı mutlak her umurda tevfikatı samedaniyesini refik edip rızay-ı hümâyunuma muvafık, din ve devlet-i âliyyeme lâyik hidematı pesendide izhariyle hakkında olan hüsnü zannı mülükânemi tasdik eylie" demiştir.

1156 Receb - 1743 Ağustosta İçel sancağı arpalık olarak verilip 1156 Şevval sonlarında (1743 Aralık) Sayda valiliğine tâyin edildi.
Hacı Ahmet Paşa 1157 Muharrem ortalarında (1744 Şubat sonları) İran cephesinin Kars seraskeri olup hasta bulunan selefi Hamalızâde Ahmed Paşa'nın Erzurum valiliğine nakliyle kumandayı ele aldı ve kendisine Anadolu valiliği verildi. Aynı sene Cemaziyelâhır ortalarında (1744 Temmuz sonları) Kars önüne gelen Nâdir şah'la müdafaa muharebesi yaptı ve Nâdir'in hilelerine kapılmıyarak güzel bir müdafaa neticesinde îran kuvvetlerini çekilmeğe mecbur etti.
Hacı Ahmet Paşa da yine Kars taraflarında bulunmak üzere Halep valisi tâyin olunmuştur (5 Zilkade 1157 - 10 Aralık 1744).
Halep valiliği (11 Zilkade 1158 - 5 Aralık 1745).
Cemaziyelâhır sonlarında (1747 Temmuz) Halep'ten Diyarbakır valiliğine gönderilmiştir.
1160 Zilkadesi ortalarında (1747 Kasım) Hacı Ahmet Paşa Bağdad valiliğine tayin edilmiş
1161 Rebiulâhır 1748 Nisan'da Bağdat valiliği, Basra valisi olup
(1748 Ağustos) Ragıp Paşa'nın yerine Mısır valisi olmuştur.
Hacı Ahmet Paşa 24 Zilkade 1163-25 Ekim 1750 Mısır'dan Adana valiliğine naklolunmuş
1165 Şevval ortalarında (1752 Ağustos sonları) Halep valisi
Abdurrahman Paşa'nın vefatı üzerine dördüncü defa Haleb valisi oldu ve altı ay sonra da orada vefat etti (1166 Rebiulâhır-1753 Şubat).

Hâdikatü'l-Vüzera zeyli'nde Şehla Hacı Ahmet Paşa'nın müdebbir, maarifperver, fikri ve mütaleası isabetli, hayratı sever bir vezir olduğu beyan edildikten
Hammer de Şehla Ahmet Paşa'nın yüksek ruhlu, hakkaniyet sahibi, Avrupalı elçilere kıymet verir olduğunu yazmaktadır. I. Mahmut zamanında sadareti iki seneden bir buçuk ay noksandır.
Şehla Ahmet Paşa'nın İstanbul'da Avratpazarı'nda Hubyar mahallesinde Abacı mescidi karşısında bir mektebi olup aynı mahalledeki mescide de bir minber koydurarak- cuma namazı kılınmasını temin eylemiştir. Kasap İlyas camii abdesthanelerine de su getirterek hepsine bu mektebi vakfiyesiyle gelir göstermiştir. Bunlardan başka Şehzade Camii ile Altunîzâde yahut Çamaşırcı mescidi arasında ve Aksaray'da Camcılar Camii sokağında ve Fatih türbesi'nin Karadeniz kapısının solunda ve yine orada türbe avlusunun kütüphane tarafında, Şehzade semtinde Hoşkadem camii'nin alt tarafında birer çeşmeleri vardır. Üsküdar'da Bandırmak tekkesi camiini de Şehla Ahmet Paşa âdeta yeniden yaptırmıştır. Şehla Ahmet Paşa hattat olup sülüs ve nesih yazısını büyük hattat Yedikuleli Abdullah Efendi'den ve talik yazısını da Fındıkzâde'den yazmıştır; bilhassa divanî yazıda pek mahir üstat imiş.
KAYNAK: http://osmanliyiz.blogcu.com

Hobyarlı kelimesini biraz araştırdığımızda Osmanlı döneminde XV. yüzyıldan XIX yüzyıla kadar Sirkeci’den Samatya’ya kadar olan kısma mevki olarak “Hobyarlı” adı verilmekte idi. Günümüzde resmi adı Hobyarlı olan Sirkeci’de bir mahalle, bir tane de Fatih’te (Cerrahpaşa Hastanesinin karşısında) mahalle vardır. Ayrıca Eminönü’nde bir de Hobyarlı Camii vardır. Yaşadığımız bölgede bu adın nereden geldiğini kimse bilmemekle beraber çok merak edilen bir konudur. İstanbul’un fethedilmesinden bu yana sık sık kaynaklarda karşımıza çıkan “Hobyarlı” kelimesinin anlamının bilinmemesi enteresandır.
Benim şahsi araştırmalarıma göre Hobyarlı’nın açılımı şöyledir: Tarihçi Jireçek ve Traeger’in eserlerinden öğrendiğimiz kadarı ile Osmanlı devleti’nin Rumeli’de fethettiği yerlere Anadolu’dan Yürük-Türkmen aileleri getirip iskan ettiği bilinmektedir. Bu aileler yerleştikleri bölgelerdeki Bizans veya Slav kökenli isimleri yerine İslâmi karakter taşıyan veya yerleşen aşiretin (beyliğin) lakabını içeren veya o yöreye uygun doğayı anlatan Yürük-Türkmen isimleri* vermekte idiler. (Eğridere, Karaçam, Uzunyayla, Sirkeci, Kadıköy vb.) bu isimler verildikten sonra asla önceki isimler kullanılmamakta idi. Bazen de aşiretin -beyliğin-ismi (Tekirdağ, Aydın, Kocacık vb.)
o bölgelere verilmekte idi.
(* Türk Tarih Dergisi sayı 70 sayfa 58)
Bu bilgilerden yola çıkarak Hobyarlı isminin menşeinin; bir Türkmen aşiretinin, beyliğinin veya sülalesinin, Istanbul’un fethiyle birlikte buraya yerleştiğini ve bu sülalenin adının Hobyar olduğu id-diasını öne sürebiliriz. Bu iddiayı ispat etmek için deliller gayet kuvvetlidir. Ayrıca XV. Yüzyılda yaşadığı bilinen “Hoca Hubyar” isimli zât da Eminönü’ndeki Hobyar Camii’ne ismini vermiştir. Bunun yanı sıra Anadolu’da Hubyar ismini taşıyan Bektaşi köyleri vardır. (Tokat) Hubyar veya Hobyar ismi her ne kadar karakteristik olarak Oğuz dili karakteristiği taşısa da bunu dil bilimcilere bırakarak sadece şunu kuvvetli delillerle öne sürebiliriz ki “Hobyar” kelimesi Istanbul’a ilk yerleşen Müslüman-Türk olan büyük bir sülalenin veya aşiretin adıdır. Eminönü ve Sirkeci isimleri de böyle verilmiştir.
KAYNAK: http://www.hubyarvakfi.org.tr

Resim Hakkında Bilgi:
Tablo; 18.yüzyılda İstanbul'da çalışmış olan ve "Türk Ressamı" olarak anılan Cenova'lı ressam Jean- Etienne Liotard aittir.
Eserin Adı: Portrait of a Grand Vizir 1738-1743
Liotard’ın İstanbul’dayken Osmanlı İmparatorluğu’nun ileri gelen şahsiyetlerini betimlediği ve 1740–42 yılları arasına tarihlenen pastel portre, vezir kallavisi ve kürklü beyaz kaftanı ile resmedilmiş bir vezirin portresidir. Uzmanlar Liotard İstanbul’dayken sadrazam olmuş bir şahsiyetin, olasılıkla, Nişancı Hacı Şehla Ahmet Paşa’nın portresi olabileceğini ileri sürer.


Hobyarlı Ahmet Paşa Büyük Büyük... Dedem.

İp : 212.***.**2.102
   
Hobyarlı Ahmet Paşa yorumları

damarci

damarci

üye
(Meraklı)

Yurtdışı

 

cok guzel fotograf guzel acidan cekmissiniz sayenizde hobyarli Ahmet pasayida gormus olduk selamlar ve saygilar
Tarih: 22 Ocak 2010, 10:25 - İp: 82.***.**2.17
  ----------------
 
 
     

otgoz

otgoz

üye
(Amatör)

İstanbul

 

Ertan Bey,tebrik ediyorum ,
açıklama için çok teşekkürler,
emekleriniz için ,
selamlar ,saygılar....
Tarih: 22 Ocak 2010, 10:35 - İp: 78.***.**7.179
  ----------------
 
 
     

extremexif

extremexif

üye
(Amatör)

İstanbul

 

Farklı olduğunu, sadrazam sülalesinden geldiğini belirterekte, göstermiş oldun, sevgili Ertan (nam-ı değer, sayın Hobyali... )...

Sana yakışırdı, yakışmışta...

Paylaşımın için teşekkürler dostum,
ellerine,emeklerine sağlık...

Sevgi-saygı dolu,
selamlarınla...

(sözünü tuttuğun için, ayrıca teş.ediyorum...)
Tarih: 22 Ocak 2010, 10:37 - İp: 85.***.**9.88
  ----------------
 
 
     

lamies

lamies

üye
(Amatör)

İstanbul

 

 

ilk defa böyle ayrıntılı açıklama gördüm ben okumaktan yoruldum...
EMEĞİNE SAĞLIK..
Tarih: 22 Ocak 2010, 10:44 - İp: 188.***.**0.86
  ----------------
 
 
     

seka

seka

üye
(Amatör)

Tekirdağ

 

Çok ilgimi çeken sunumu dikkatle okudum ...Maalesef bizim geleneklerimizde bir "şecere" tutma alışkanlığı yoktur .
Birkaç kuşak geriye gittiğimizde , dedelerimizin adını bilmeyiz ne yazık ki ...
Bu biraz da Osmanlı devlet idâresinin , tüm "mülk" ile içinde yaşayan insanları "teba" sayması ve Cumhuriyet dönemine kadar sağlıklı kayıt tutulmamasından kaynaklanır ...
Araştırmalar sonucu "paşa torunu" olduğunu öğrenmek hoş bir duygu olsa gerek ...
Kutlarım dostum .
Selamlar .

( Avatardaki fotoğrafın küçük ama , Paşa'nın burun yapısıyla şaşırtıcı bir benzerlik var )


#22.01.2010 10:47:11 tarihinde düzenlendi.
Tarih: 22 Ocak 2010, 10:45 - İp: 85.***.**4.247
  ----------------
 
 
     

gülümseyin

gülümseyin

üye
(Doğa Fotoğrafçısı)

Düzce

 

Emek vermiş ve çok güzel karelemişsiniz Ertan Bey,selamlar...
Tarih: 22 Ocak 2010, 11:16 - İp: 78.***.**9.190
  ----------------
 
 
     

fkocaeli

fkocaeli

üye
(Amatör)

İstanbul

 

Hobyarlı Ahmet paşanın hayatını okuyunca bana çok enteresan geldi,özellikle son 10 yılı.O yıllar için birbirine çok uzak sayılacak yerlerde yönetimde kalmış,bu uzak noktalar arsındaki seyahatleri herhalde roman olacak niteliktedir.
Türk ananelerinde günlük tumak,yazmak,secere tutmak çok az insanda var.Bu alışkanlığı mutlaka kazanmalıyız,örneklersek şu sıra çok önemli bir dönemden geçiyoruz,ileride bu dönem enine boyuna sorgulanacak,olan biteni gelecek kuşaklara aktarmalıyız diye düşünüyorum.
Ellerine sağlık Ertan hocam tebrik ediyorum,kendi soyunda bu kadar geriye gidebilmek çok önemli bence.
Tarih: 22 Ocak 2010, 11:21 - İp: 85.***.**3.124
  ----------------
 
 
     

murad74

murad74

üye
(Meraklı)

Yurtdışı

 

arastirma emek,
eline saglik,
selamlar nf in Hobyarlisina
Tarih: 22 Ocak 2010, 12:00 - İp: 82.***.**5.230
  ----------------
 
 
     

husmenaga

husmenaga

üye
(Meraklı)

İstanbul

 

 

Hobyarlı Paşa diyelim sana da hocam
Ellerine sağlık
Tarih: 22 Ocak 2010, 12:09 - İp: 212.***.**1.146
  ----------------
 
 
     

alibali

alibali

Üye
(Meraklı)

Osmaniye

 

Vay be abicim...
Pardon paşam...


Valla ne diyeyim...
Sıkı bir araştırma yapmışsın...
Eminim ki farklı güzel bir duygudur, zamanda bu kadar geriye gidipte, böylesi bir sonuca ulaşmak...
Hem de belgeleriyle...


Kutlarım...
Saygılarımı sunarım...
Selamlar...
Tarih: 22 Ocak 2010, 12:29 - İp: 88.***.**8.52
  ----------------
 
 
     

Sayfa(lar): 1 | 2 | 3

Gri skala
*Netfotograf Fotoğraf Galerisi'ndeki fotoğrafların tüm hakları ve sorumluluğu fotoğraf sahiplerine aittir.
Fotoğrafların sahiplerinden izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

 

Manzara Bitkiler Hayvanlar İnsan Netfotograf Özel Yaşam Ayın Konusu
» Deniz » Çiçekler (Evcil) » Hayvanlar (Evcil) » Çalışan İnsan » Foto Sende (Oyun) » Haber » Bisiklet (2009 Haziran)
» Doğa » Çiçekler (Yabani) » Hayvanlar (Yabani) » Çocuk & Bebek » Foto Öykü » Komik » Ekonomi (2008 Haziran)
» Gökyüzü & Bulutlar » Meyveler » Kediler Köpekler » Eller & Ayaklar & Gözler » Nf Buluşma Noktası » Sahne » Detaylar (2008 Mayıs)
» Gün Doğumu Batımı » Türkiye Florası » Kuşlar » Gölgeler & Silüetler » Üst Bant Arşiv » Sokak » Çocuk Olmak (2008 Nisan)
» İlkbahar Dijital Çalışmalar » Türkiye Faunası » İnsan Manzaraları Şehir - Mimari » Spor » Kadın (2008 Mart)
» Kış » Dijital Kurgu Sanatsal - Teknik » Portre » İç Mekan Su Altı » Çalışan Çocuklar
» Nehirler Şelaleler Göller » HDR » Detay Makro » İstanbul » Su Altı » Işık
» Panoramik » Manipülasyon » Gece Çekimleri » Bitki » Kapılar Pencereler Siyah Beyaz » Korku
» Sonbahar Yetişkin » Soyut » Böcek » Kültürel Miraslarımız » Siyah Beyaz » Siyah Beyaz Hatıra
» Yaz » Erotik » Reklam & Moda » Kelebek » Mimari Diğer » Türk İnsanı
  » » Diğer » Obje » Şehir » Diğer » Yeni Yıl
         
» Zıtlıklar
©Copyright 2002 - 2009 - Sitemiz, Türkiye'nin en hızlı Web Hosting sunucularında, Radore Hosting'de barındırılmaktadır.