sado34

Portfolyo
için
tıklayın

Graffiti (ci)

Bir önceki fotografımda yürek burkan gençlerin aksine, bu gençler boş buldukları duvarları kendi dünya görüşlerini yansıtan yazı ve resimlerle donatıyorlar.
Özellikle büyük şehirlerde sıkça gördüğümüz ve bazılarını hayranlıkla izlediğimiz graffitileri çiziyor, boyuyor, yazıyorlar.

Sokaklarda boş duvar bulmakta zorlanan gençler terkedilmiş binalara girerek duvarlarına inanılmaz güzellikte graffitiler çiziyorlar.

Grafiti yapanlara "Writer" (yazıcı), grrafitiye yeni başlayanlara da "Kolpa" deniyormuş. Bir de yaptığınız graffitinin başka biri tarafından bozulması, karalanmasına da "Crosslamak" deyimini kullanıyorlar. Graffiti yapan gençler sadece kendi dışa vurumları değil, sosyal konuları da ele alıyorlar

Aralarında ciddi bir rekabet var. Birbirlerini tarzlarından ve imzalarından tanıyorlar.
En ilgi çekici, en renkli yazı biçimini kullanarak adını yazma uğrası ortaya yepyeni tarzlar çıkarmış. Sanat, kendi gelişimsel sürecini rekabet ortamının da teşviki ile hızla yaşamıştır. Ve böylece "Tag" adı verilen graffiti yazarı imzasına semboller, ilgi çekici resimler eklenmeye baslamış. Kimileri sayısal semboller, kimileri marka amblemi gibi şekiller kullanmıştır. Zamanla kullanılan harflerin boyutları büyümüş, harflerin içi desenlerle süslenmeye başlanmış, yaratıcılık sınır tanımamış. Herkes kendi yazım tarzını belirlemiş ve kendine has renkleri kullanmıştır.

Boyanmış duvarların şehir düzenini ve göz zevkini bozduğunu düşünenler de var elbette . Bir graffiti eserinin ömrü bu sebeple çok uzun olamamaktadır ama silinenin yerine çok kısa zamanda bir yenisi eklenmektedir. Şehir aktivizminin önemli bir parçası olan graffiti bir sanat dalı olarak kabul edilmiyor ama bu, graffiticilerin pek de umrunda değil. Onlar kendi gruplarını kurup anonim kalmaya devam ederek izlerini şehrin muhtelif yerlerine bırakmaya devam ediyorlar.

Graffiti çevrelerinde tanınmak ve isim yapmak için öncelikle işin erbablarıyla tanışıp onların yanında çömezlik yapması gerekiyomuş. Bu grupların içinden yetişip yavaş yavaş adını duyurmaya başlayanlar da kendi gruplarını kuruyorlar. Hatta dünyanin dört bir yanından graffiti sanatçıları, ünlülerle tanışmak ve onları iş basında izleyip feyz almak için Amerika'ya, graffitinin anavatanı Bronx' a gidiyormuş.

Haziran 2010
İstanbul