Fotoğraf Galerisi - Netfotograf fotoğraf paylaşımı platformu
  Anasayfa Foto Haber Donanım Forum Foto Market Fotoğraf Galerisi Seri İlanlar Eğitim Fotoğraf Gezileri Reklam İletişim
fotoğraf galerisi
 
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni Hatırla:
Yeni Üye / Şifremi Hatırlat
Tozlaşmalar Zamanı.... - Fotoğraf: Şerafettin Çalışır DOKUNMA - Fotoğraf: Ali Tuzcu KapıdaKiler - Fotoğraf: Cemal Sepici Duel 2 - Fotoğraf: Erol Özdemir Ufkumda batmayan güneş - Fotoğraf: Bekir Karaca
5 Mayıs 2024, Pazar
» Fotoğraf Galerisi
  Ayın Konusu
  Bitkiler
  Dijital Çalışmalar
  Hayvanlar
  İnsan
  Macro
  Manzara
  Netfotograf Özel
  Sanatsal - Teknik
  Siyah Beyaz
  Su Altı
  Şehir - Mimari
  Yaşam
  Yetişkin
  Diğer
 
 
» Fotoğrafça
Çok Bilen Bizler!
ocaklilarBir zamanlar bu forumlarda, "dslr layk mı yoksa dslr mi?" tartışmalarından geçilmezdi, neyse ki çok bilen bizler, bu tür sorulara hep "sen en iyisi git bir dslr al" diye cevap verdik, bu işe yeni başlayan arkadaşlarımızın çoğu da bizi dinlediler gidip dslr aldılar. Daha sonra bir çoğu, "ben bu dslr ...
Devamı »
 
» Aktif Üye/Ziyaretçi
Üye: fdiker, meartista, (2)
Ziyaretçi: 1359
 
Toplam Üye: 282378
Dün: 0
Bugün: 1
 Fotoğraf Arama
 

Yâ Berr

Yâ Berr
 

Fotoğrafın büyüğünü ve exif bilgilerini görüntülemek için fotoğrafın üzerine tıklayın


acizane

acizane

Portfolyo
için
tıklayın

Yâ Berr

Makina : Pentax K20D
Objektif / Filtre : Sigma 70-300mm F4-5.6 APO DG MACRO
Kategoriler : İnsan Manzaraları
Eklenme Tarihi : 25 Haziran 2010
Görüntülenme : 4160
Açıklama :

Cenab-ı Hak buyuruyor:

"O, öyle Allah'tır ki, O'ndan başka yaratıcı yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, esirgeyendir, bağışlayandır." (Haşr, 22)

Yâ Berr

Yoktum yokluğumun farkında değildim
İyilik ettin var eyledin beni

Anılmıyordum anılmaya değer değildim
İyilik ettin insan eyledin beni

Bilmiyordum bilmediğimi
İyilik ettin kendini bilir eyledin beni

İnanmıyordum, senin farkında değildim
İyilik ettin inanlardan eyledin beni

Kimsesizdim kendime dost arıyordum
İyilik ettin dostun eyledin beni

Yetimdim sahibimi arıyordum
İyilik ettin rahmetine çağırdın beni

Hatalıyım pişmanlık duyuyorum
İyilik ettin kapına çağırdın beni

Yüzüm yok kimseye yaranamıyorum
İyilik ettin dergahına aldın beni

Günahım çok senden utanıyorum
İyilik ettin gufranına boğdun beni

Senden iyilik istemeye ne hacet
İstememi isteyişin zaten iyiliğin değil mi

Senden istemeye ne hacet
Vermek istemeseydin istemeyi vermezdin ki
Ben sustum Ya Rab sen söyle iyiliğimi...

Cumanız mübarek olsun.

İp : 88.***.**4.30
   
Yâ Berr yorumları

sultann

sultann

üye
(Amatör)

İstanbul

 

Öncelikle şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Sabrınıza hayranım Seyfi bey.

Nasıl ki netfotoğrafta bir nü/erotik fotoğraf eklenebiliyorsa sizin eklemiş olduğunuz türden dini fotoğraflarda elbette eklenecektir.

İsteyen teknik yönden beğenisini ya da eleştirisini yapar. (kadrajı, ışığı, renkleri, modelin duruş yeri, 3/1 oranı, modelin bakış yönüne verilen boşluk v.s. v.s.)

İster müslüman, ister gayri müslüm, ister ataesit olsun, fotoğraflarınızı, fotoğraf altı yazılarınızı bahane ederek dinimize, müslümanlığa kimse hakaret edemez.

Hamit beyin lafı , Allah bu tip insanları gerçekten islah etsin.

Selamlarımla.
Tarih: 25 Haziran 2010, 21:37 - İp: 85.***.**2.122
  ----------------
 
 
     

hamit54

hamit54

üye
(Meraklı)

İstanbul

 

Lafa ve adama bakmak...

Ve söyleyen adama bak.

Ve söyleten hanımefendiye bak.

Söyleneni anlamak gerek önce
sonra söyleyen anlaşılır.

Fotograf sitesi dini duyguların alınıp satıldığı
pazar haline gelecek
ve seyredilecek.

Eskiden olduğu gibi susulacak
padişahım çok yaşa... denecek.

Kul ile allah arasında fikir yürütmek
hiç kimsenin haddine değildir.

Evet, allah bu müslümanları cezalandırıyor
göremiyorsanız düşünün o zaman,
eğer düşünecek kadar geniş ise açınız.

O halde müslümanlar bir şeyleri yanlış yapıyorlar
birbirimizi kandırıyoruz belki
ama asıl olan görüyor gerçeklerimizi.

O nedenle diyorum ki,
sadece dua okuyup, internet sitelerine
ve oraya-buraya yazmak ile
ancak geri gidilir.

Allah müslümanları af ettiği zaman
görülecektir ki,
güzel ülkemin güzel insanları gülüyorlar.








Tarih: 25 Haziran 2010, 21:55 - İp: 78.***.**8.174
  ----------------
 
 
     

ahfaruk

ahfaruk

üye
(Amatör)

Konya

 

Allah kainatı ve bizleri yaratırken kimseye sormadığı gibi, kimin duasını kabul edip kimin etmeyeceğini, kimin cennete kimin cehenneme gideceğini sormaz.
Yol göztermiştir: şunları yaparsanız, şunlardan kaçarsanız cennetlik, Şunları yapmazsanız cehennemlik olursunuz diye.

Peşin yargılı olmak ve bilmeden inatlaşmak yerine internet elimizin altında konuyla ilgili araştırsak zengin sonuçlara ulaşırız.
İşte kısacık araştırmamda elime geçenlerden bazıları:
-------

-Şartlarına uygunsa dua kabul olur. Hadis-i şerifte, (Rabbiniz kerimdir, kendine açılan eli boş çevirmekten haya eder, edilen duayı kabul eder) buyuruldu. (Tirmizi)

-Duanın kabul olması için bazı hususlara dikkat etmek gerekir. Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir.) [Deylemi]

Yapılacak işlerden bazıları şöyledir:
Önce günahlara tevbe etmeli, istiğfar okumalı, sadaka vermeli, imanını düzeltmeli, duanın kabul olacağına inanmalı, iki diz üzerine kıbleye karşı oturup, duaya başlarken, Sübhane Rabbiyel aliyyil a’lel vehhab demeli, euzü besmele çekip hamd ve salevat okumalı, duayı üçten fazla söylemeli! Kabul olmadı diyerek ümit kesmemeli, kabul olana kadar uzun zaman tekrar etmelidir! (Feraid)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Siz, kabul edileceğine yakînen inanarak, Allah’a dua ediniz. Allahü teâlâyı unutarak, gafletle edilen dua kabul olmaz.) [Tirmizi]

(Emr-i marufu bırakırsanız dualarınız kabul olmaz.) [Bezzar]

(Bid'at ehlinin duası ve ibadetleri kabul olmaz.) [Deylemi]

(Kızını fasıkla evlendirenin duası kabul olmaz.) [Şir’a]

Farzları yapmayanın, mesela namaz kılmayanın duası kabul olmaz.
Haramlardan sakınmayanın duası kabul olmaz. Ebülleys-i Semerkandi hazretleri, (Haram yiyenin, gıybet edenin ve haset edenin duası kabul olmaz) buyuruyor. Hadis-i şerifte de, (Duanın kabul olması için, yenilen ve giyilen helal olmalıdır) buyuruluyor. (Tergib-üs-salât)

İhlaslı ve salih olmaya çalışmalı. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İhlaslı olarak dua edin!) [Mümin 14, 65]

(Allahü teâlâ, ancak takva sahiplerinin [salihlerin amellerini, dualarını] kabul eder.) [Maide 27]

Evliyayı vesile ederek, dua etmeli. Buhari’deki hadis-i şerifte, duanın kabul olması için, Peygamberleri ve salihleri vesile etmek gerektiği bildirilmektedir. (Hısn-ül-hasin)

Mesela silsile-i aliyyenin isimleri okunup onların hürmetine dua edilmeli.
Din kardeşine gıyabında dua etmeli. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Müminin din kardeşi için, arkasından yaptığı hayır dua kabul olur. Bir melek, Allah bu iyiliği sana da versin der. Meleğin duası reddedilmez.) [İbni Ebi Şeybe]

Beş vakit namazı doğru ve severek kılmalı ve sonra dua etmeli. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Beş vakit namazlardan sonra yapılan dua kabul olur.) [Buhari]

Yine hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ buyuruyor ki: büyüklenmeyen, gününü Allah’ı anmakla geçiren, [Allah’ın razı olduğu işleri yapan] günahta ısrar etmeyip istiğfar eden, aç doyuran, garibi koruyan, küçüğe merhamet, büyüğe saygı gösterenlerin namazlarını kabul ederim. Böyle bir kimselerin istediklerini veririm, dua ederlerse, dualarını kabul ederim.) [Darekutni]

(Gizli-açık çok sadaka verin ki rızkınız bollaşsın, yardıma mazhar olasınız ve duanız kabul edilsin.) [İbni Mace]

(Allahü teâlâ, duanızı kabul eder. Dua ettim, hâlâ duam kabul olmadı diye acele etmeyiniz! Allah’tan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz.) [Buhari]

(Kim, Yunus aleyhisselamın balığın karnında iken ettiği duayı okursa, duası kabul olur.) [Tirmizi]

(Birinize dert ve bela gelince, Yunus Peygamberin duasını okusun! Allahü teâlâ onu muhakkak kurtarır. Dua şudur: “La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin” [Tirmizi]

(Duasının kabul olmasını isteyen, darda kalanı ferahlandırsın!) [İbni Ebiddünya]

(İstiğfara devam eden, her türlü sıkıntıdan ve geçim darlığından kurtulur, ferahlığa çıkar, ummadığı yerden rızka kavuşur.) [Nesai]

(Sıkıntılı iken duasının kabul edilmesini isteyen kimse, refahta iken çok dua etsin!) [Tirmizi]

(Sıkıntılı veya borçlu bir kimse, bin kere "La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim" derse, Allahü teâlâ işini kolaylaştırır.) [Şir’a]

...
Tarih: 25 Haziran 2010, 22:15 - İp: 94.***.**4.111
  ----------------
 
 
     

hamit54

hamit54

üye
(Meraklı)

İstanbul

 

Allah kurallar koymuştur

Bakın etrafınıza
o kuralların hiç bir yerinde
sadece bana ibadet edin
ben sizin istediğinizi vereceğim demez.

O nedenle müslüman toplumların
cezalandırıldığını ısrarla söylüyorum.

Ve her ortamda kendilerini inananlar diye
ayırıp diğerlerini oluşturmak hiç bir mümine
yakışmaz.

Bu provakatörlüktür, bu bölücülüktür.
Oysa islamda böyle bir ifade yoktur.




Atatürk,Mustafa KemaliBalıkesir Zağnoz Camiindeki Cuma Hutbesi

"Ey millet, Allah birdir.Şanı büyüktür.Allah'ın selameti, sevgi ve hayrı üzerinize olsun. Peygamberimiz efendimiz hazretleri, Cenabı Hak tarafından insanlara dinsel gerçekleri tebliğe memur ve resul olmuştur. Anayasası, cümlemize malumdur ki, Kur'an-ı azimüşandaki husustur. İnsanlara aydınlanma vermiş olan dinimiz, son dindir. Ekmel (eksiksiz) dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa ve gerçeklere tamamen uygunluk arz etmektedir. Eğer akla, mantığa ve gerçeklere uygun olmasaydı, bununla diğer ilahi doğal kanunlar arasında çelişki olması icap ederdi. Çünkü bilcümle varoluş kanunlarını yapan Cenabı Haktır.

Arkadaşlar; Cenabı Peygamber mesaisinde iki karargaha, iki yere malik bulunuyordu. Biri, kendi evi, diğeri Allah'ın evi idi. Millet işlerini, Allah'ın evinde yapardı. Hazreti Peygamberin mübarek yolundan giderek bu dakikada milletimize; milletimizin hal ve istikbaline ait hususları görüşmek maksadıyla bu kutsal mekanda Allah'ın huzurunda bulunuyoruz. Beni buna mazhar eden, Balıkesir'in dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu vesile ile bir sevaba nail olacağımı ümit ediyorum.

Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmak lazım geldiğini düşünmek, yani meşveret (görüşme ve danışma) için yapılmıştır. Millet işlerinde her ferdin zihninin başlı başına faaliyette bulunması önemlidir. İşte biz de burada din ve dünya için, istikbal ve istiklalimiz için; bilhassa hakimiyetimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım. Ben sadece kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşündüklerini anlamak istiyorum. Milli gaye ve milli irade sadece bir şahsın düşünmesinden değil; tüm halkın arzularının, emellerinin toplamından ibarettir. Binaenaleyh, benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim" diyerek minberden aşağı inmiştir.

Bu arada camide bulunan cemaat tarafından yirmiyi aşkın sorular hazırlandığını; bu sorulardan bir tanesinin de hutbelerle ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Atanın bu soruya ilişkin cevabının şu olduğunu görüyoruz:
"Hutbeler hakkında sorulan sualden anlıyorum ki, bu günkü hutbelerin tarzı; milletimizin düşünce, duygu, dil ve medeni ihtiyaçlarına uygun görülmemektedir.
Efendiler, hutbe demek insanlara hitap etmek, yani söz söylemek demektir. Hutbenin anlamı budur. Hutbe denildiği zaman bundan bir takım değişik kavram ve anlamlar çıkarılmamalıdır. Hutbeyi irat eden hatiptir. Yani söz söyleyen demektir. Biliyoruz ki, Hazreti Peygamberin kutlu asrında hutbeyi kendisi irat ederdi. Gerek Peygamber efendimiz ve gerek Hülefa-i Raşidin dönemine ait hutbeleri okuyacak olursanız görürsünüz ki, gerek Peygamberin, gerek Hülefa-i Raşidinin söylediği şeyler o günün meseleleridir. Yani o günün Askeri, İdari, Mali, Siyasi ve Sosyal hususlardır.
İslam Ümmeti çoğalıp Ülkeler genişlemeye başlayınca cenabı Peygamberin ve Hülefa-i Raşidin'in hutbeyi her yerde bizzat kendilerinin irat etmelerine imkan kalmadığından, halka söylemek istedikleri şeyleri bildirmeye bir takım zevatı memur etmişlerdir. Bunlar her halde en büyük başkanlardı. Onlar camilerde ve meydanlarda ortaya çıkar halkı aydınlatmak için ne söylemek lazımsa söylerlerdi. Bu tarzın devam edebilmesi için bir şart lazımdır. O da, milletin başkanı olan kişinin halka doğruyu söylemesi, halkı dinlemesi ve halkı aldatmamasıdır.

Halkı genel durumdan haberdar etmek son derece önemlidir. Çünkü her şey açık söylendiği zaman halkın dimağı, durum hakkında faaliyette bulunacak, iyi şeyler yapacak ve milletin zararına olan şeyleri reddederek şunun veya bunun arkasından gitmeyecektir.
Ancak millete ait olan işleri milletten gizli ettiler. Hutbelerin, halkın anlamayacağı bir dilde olması ve bu günün gerekleri ve ihtiyaçlarına temas etmemesi; halife ve padişah adını taşıyan istiptatçıların arkasından köle gibi gitmeye mecbur etmek içindi.
Hutbelerden maksat, halkı aydınlatmak ve irşat etmektir. Başka bir şey değildir. Yüz, iki yüz, hatta bin sene evvelki hutbeleri okumak, insanları cehalet ve gaflet içinde bırakmak demektir. Hutbelerin her hal ve şartta halkın kullandığı dille olması fevkalade önemlidir.

Geçen sene millet meclisinde verdiğim bir nutukta demiştim ki, minberler halkın dimağları ve vicdanları için bir aydınlanma ve bir ışık kaynağı olmalıdır. Böyle olabilmek için minberlerden yansıyacak sözlerin bilinmesi ve anlaşılması ve bilimsel gerçeklere uygun olması lazımdır. Hutbeyi veren kişilerin siyasi, sosyal ve medeniyet çağının gereklerini takip etmeleri zaruridir. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış telkinler yapılmış olur. Binaenaleyh hutbeler tamamen Türkçe ve zamanın gereklerine uygun olmalıdır. Ve olacaktır".






#25.06.2010 22:32:12 tarihinde düzenlendi.
Tarih: 25 Haziran 2010, 22:23 - İp: 78.***.**8.174
  ----------------
 
 
     

ahfaruk

ahfaruk

üye
(Amatör)

Konya

 

Hamit bey müslümanlar olarak dünyanın birçok coğrafyasında sıkıntılar içindeyiz doğru. Başımız dertten kurtulmuyor.

Siz kendimize çeki-düzen verelim diye söylüyorsunuz buna tüm kalbimle inanıyor ve destekliyorum.

Çünkü inandığımız gibi yaşamıyoruz.
Emrolunduğumuz gibi dostoğru değiliz. Hepimizin kusurları var.

Ancak Allah dualarımızı kabul etmiyor dersek yukarıdaki birçok hadis mealinde belirtildiği üzere Allah'a büyük haksızlık etmiş oluruz.
Allah'ın hesabı vardır, vakti saati vardır biz bilemeyiz.

Kur'an-ı Kerim'de, Zariyat suresi 56. Ayette Allah: " Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." buyurmuştur.
Tarih: 25 Haziran 2010, 22:40 - İp: 94.***.**4.111
  ----------------
 
 
     

hamit54

hamit54

üye
(Meraklı)

İstanbul

 

Ağırlıklı olarak söylemek istediğim
Allahın biz müslümanları cezalandırdığıdır,
yoksa elbette dua edilmesin gibi bir söylemim olamaz
Kabul edilmiyor demiş olmam da
dünyaya baktığımda gördüklerimdendir.
Ve elbette hiç biri kabul edilmiyor denemez.

Ancak sadece dua ederek islama ve müslümanlığa hizmet edilemez
Ya da misyoner gibi davranarak.

İşte o nedenledir ki
İnsanlık adına ne yaptık diye soruyorum
Bir de bakıyorum, kimler insanlık adına ne yapmışlar diye
Kimler değil mi?


Tarih: 25 Haziran 2010, 22:46 - İp: 78.***.**8.174
  ----------------
 
 
     

hamit54

hamit54

üye
(Meraklı)

İstanbul

 

Sanırım netfografın fotograf yükleme kuralları değişmiş olmalı ki
sahipsiz olmayan bu sitede bu tartışma sürebiliyor
bir ihtimal tıklanma ve dolayısı ile raiting amaçlı.

Tarih: 25 Haziran 2010, 22:48 - İp: 78.***.**8.174
  ----------------
 
 
     

bs

bs

üye
(Meraklı)

Bursa

 

Son bir kaç gündür yapılan yorumlar üzücü olmaya başladı

#28.06.2010 20:39:54 tarihinde düzenlendi.
Tarih: 25 Haziran 2010, 22:57 - İp: 88.***.**3.143
  ----------------
 
 
     

sultann

sultann

üye
(Amatör)

İstanbul

 

Kurallar değişmedi, site hiçbir zaman sahipsiz değil elbette.

O kadar demokratik bir site ki herkes kendi fikrini saygı çerçevesinde özgürce konuşabiliyor.

Raiting amaçlı olması mümkün değil. Fotoğraf sahibine bugüne kadar o kadar laf edildi ki. Yok fotoğrafları cep telefonundan çekilmiş, yok fotoğraf altı yazıları şöyledir böyledir.

Bunlardan bir ya da iki tanesine saygı çerçevesinde cevap verdi. Geri kalanlarına cevap bile vermedi.

Ne gariptir ki din karşıtı dediğinizde Mustafa Kemal Atatürk'ü ortaya koymaktalar. İnsanlarda öyle bir düşünce oldu ki Atatürkçü olan dindar olamaz, namaz kılamaz, oruç tutamaz. Yok böyle bir şey.

Kimse sadece dua ederek islama ve müslümanlığa hizmet edilir demiyor zaten. Bunu sadece siz diyorsunuz.

Ona bakarsanız bir katolik, bir müslümandan çok daha dindar olup, çok daha fazla dua etmektedir.

Şunu unutmayın gerçek mümin hiç bir zaman provakatörlük ve bölücülük yapmaz. Çünkü onda Allah korkusu vardır. Sizin söylediğiniz gösteriş için dini alet edenlerdir.

Bakın mübarek 3 aylara girdik. Bu ay Recep ayı yüce Allahın ayıdır. Şaban ayı Peygamber efendimizin ayıdır. Ramazan ayı ise biz kulların ayıdr.

Bol bol dua ediniz. İnanın duadan kimseye zarar gelmez. Mübarek cuma günü eklenen bir fotoğrafın altında bile bir sürü şey arayan ,yüreği nasır tutmuş, kalp kırmak için fırsat kollayan kalplere güzellik ve iman verecektir.

Allah'ın selamı, Elhamdülillah müslümanım diyen tüm müslümanların üzerine olsun.
Tarih: 25 Haziran 2010, 23:44 - İp: 85.***.**2.122
  ----------------
 
 
     

hamit54

hamit54

üye
(Meraklı)

İstanbul

 

Sultan hanım fikir sitesi değil burası
fotograf sitesi
demokrasi demeyin lütfen
ne kadar demokratik ülke olduğumuz tartışılmaz
demokratik olmayan bir ülkenin içindeki oluşum ve
bireyleri olarak demokratik olunamaz



Tarih: 25 Haziran 2010, 23:47 - İp: 78.***.**8.174
  ----------------
 
 
     

Sayfa(lar): 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6

Gri skala
*Netfotograf Fotoğraf Galerisi'ndeki fotoğrafların tüm hakları ve sorumluluğu fotoğraf sahiplerine aittir.
Fotoğrafların sahiplerinden izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

 

Manzara Bitkiler Hayvanlar İnsan Netfotograf Özel Yaşam Ayın Konusu
» Deniz » Çiçekler (Evcil) » Hayvanlar (Evcil) » Çalışan İnsan » Foto Sende (Oyun) » Haber » Bisiklet (2009 Haziran)
» Doğa » Çiçekler (Yabani) » Hayvanlar (Yabani) » Çocuk & Bebek » Foto Öykü » Komik » Ekonomi (2008 Haziran)
» Gökyüzü & Bulutlar » Meyveler » Kediler Köpekler » Eller & Ayaklar & Gözler » Nf Buluşma Noktası » Sahne » Detaylar (2008 Mayıs)
» Gün Doğumu Batımı » Türkiye Florası » Kuşlar » Gölgeler & Silüetler » Üst Bant Arşiv » Sokak » Çocuk Olmak (2008 Nisan)
» İlkbahar Dijital Çalışmalar » Türkiye Faunası » İnsan Manzaraları Şehir - Mimari » Spor » Kadın (2008 Mart)
» Kış » Dijital Kurgu Sanatsal - Teknik » Portre » İç Mekan Su Altı » Çalışan Çocuklar
» Nehirler Şelaleler Göller » HDR » Detay Makro » İstanbul » Su Altı » Işık
» Panoramik » Manipülasyon » Gece Çekimleri » Bitki » Kapılar Pencereler Siyah Beyaz » Korku
» Sonbahar Yetişkin » Soyut » Böcek » Kültürel Miraslarımız » Siyah Beyaz » Siyah Beyaz Hatıra
» Yaz » Erotik » Reklam & Moda » Kelebek » Mimari Diğer » Türk İnsanı
  » » Diğer » Obje » Şehir » Diğer » Yeni Yıl
         
» Zıtlıklar
©Copyright 2002 - 2009 - Sitemiz, Türkiye'nin en hızlı Web Hosting sunucularında, Radore Hosting'de barındırılmaktadır.