Açıklama : |
Edirne il merkezinde, Sabunî Mahallesinde Selimiye Camisi ile Bedesten arasında kalan dört yol kavşağında bulunmaktadır.
Osmanlıların Edirnede yaptırdığı ilk cami oluşundan dolayı hutbeye çıkan hatipler ellerine kılıç alırlardı. Hacı Bayram Velinin burada kürsüsünün oluşu ve mihrabın sağındaki pencerede Kâbeden kopmuş bir parçanın bulunuşu halk arasında bu caminin önem kazanmasına neden olmuştur.
Caminin yapımını Yıldırım Beyazıtın oğullarından Emir Süleyman (h.805/1403) başlatmış, çalışmalar Musa Çelebi döneminde sürmüştür. Çelebi Sultan Mehmetin kardeşlerini yenerek tahta çıkışından sonra da (h.816/1414) cami tamamlanmıştır. Kuyumcular çarşısı yönündeki batı kapısı üzerindeki üç satırlı sülüs kitabeden mimarının Konyalı Hacı Alaeddin, yapının da Ömer bin İbrahim olduğu öğrenilmiştir. Badi Efendi, çelebi Sultan Mehmed zamanında ibadete açılan camide bazı eksiklikler olduğunu, bunların Sultan II.Murad tarafından tamamlandığını kaydetmiştir. Büyük bir olasılıkla, iki şerefeli minare de Onun zamanında yapılmış, daha sonra da Mimar Sinan, duvarlarda yeni bazı pencereler açarak caminin aydınlatılmasını sağlamıştır.Evliya Çelebinin Ulu Cami olarak tanımladığı caminin mihrap duvarı arkasında kuşların bulunduğu bir çiçek bahçesinden söz etmektedir. Sultan II.Muradın vakıf listelerinde de cami bahçesinde yetişen çiçeklerden sağlanan gelire değinilmiştir.
Eski Cami yeterince araştırılmamış, C.Gurlit ilk defa planını çizmişse de bunun yetersiz olduğu iddia edilmiştir. Y.Mimar A.Saim Ülgenin çizimleri ise bugün Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivindedir.
Eski Cami (h.1158)1748 de yangınla, (h.1165) 1752de depremden zarar görmüş ve Sultan I.Mahmud tarafından tamir ettirilmiştir. Bunu Cumhuriyet dönemindeki 1924-1934 arasında yapılan onarımlar izlemiştir. Ancak 1953 depremi yapıya bir kez daha zarar vermiş, 1965te Vakıflar Genel Müdürlüğü minareyi kurşun saçağa kadar yıkarak yenilemiştir. Bu arada şerefe altındaki bezemeler de aslına uygun olarak yapılmıştır. |