Açıklama : |
Saat akşamüstünü çoktan geçmişti,Erhan ile Gaziantep'in sokaklarında şehre ve fotoğraflara dair kritik yaparak yürüyorduk...Değişen ışığın rengi,tarihi doku,Gaziantep sokakları,
sessizlik biraz,ve biraz biz,AMA EN ÇOK FOTOĞRAF vardı yine.Bir bahçe kapısının önünden geçiyorduk Erhan ile,ama gözüm yarıya kadar açık olan kapının ardındaki insanlara anlık takılıp kalmıştı.Sonra yürümeye
biraz daha devam ettikten sonra,yine içimden bir ses;-Geri dön ve kapının ardındakilere dokun. diyordu...Herşeyin ardında bize;"-Gel gel" diyen sıcacık birileri vardı...Küçük bir avlu,küçük bir ev,bir oda,o evin
sıcacık sakinleri ve tabii ki ADİLE NİNEM bizi karşılıyordu... Bir somyede,bastonu önünde sakince oturuyordu Adile Ninem... İçimdeki sesle mücadele verirken dönüp Erhan'a,ADİLE NİNEMİ bahçede fotoğraflamamız gerektiğini,
içerdeki ışığın hiç de hoş olmadığını söyleyivermiştim. Utana sıkıla,evin gelini olan ablamıza Adile Ninemin avluya çıkıp çıkamayacağını sordum... Adile Ninem durumu anlamıştı,usulca somyesinden kalktı ve avluya yürüdü.
Onu bir ara kucaklamak istiyorum,oturacağı yere taşımak...O israrla kabul etmiyor bunu. İçimdeki sese şükrediyorum,beni bir kez daha yanıltmadığı için...
ADİLE NİNEM,Gaziantep'teki Fransız kuşatmasına tanıklık etmiş... Yılların,yaşadıklarının,savaşın,görülen herşeyin tüm yorgunluğu ve bunları bütünleyen tüm o ANILAR yüzündeki tam tamına 97 YILIN içinde saklı duruyordu...
İşte öyle insanlar var ki,şartlar ne olursa olsun doğdukları toprakları asla terketmezler tıpkı ADİLE NİNEM gibi...Herşeye rağmen kalırlar,mücadele ederler,o toprakları kazanırlar,bir ömrü orada geçirip ve bir ömrü
orada sonlandırırlar.
Bir fotoğraf çekimi daha,eller öpülerek hayır duaları alınarak sonlanıyor bizde...Yarım elma gönül alma,ikram edilen çikolata ile de mutluluğumuz pekişiyor. Adile Nineme sıcacık sarılıyorum,helalleşiyorum...İçimde,insana ve
ruha dokunmanın rahatlığı var yine... Geriye bana Adile Ninemin bu fotoğrafını sizinle paylaşmak düşüyor.
Sevgiyle ve fotoğrafla kalın...
Gaziantep/Eylül 2011 |