magdelinay

Portfolyo
için
tıklayın

Odamdan Bir Gün Batımı

Tek koltuklu odamın ücra köşesinde izlerken yaşamın akışını, kucağımda usluca yayılmış olan revolverim şu ana değin yanımda olan tek sevgilim. Beni ve bulunduğum ortamı daha da yalnızlaştıran radyodaki müziğin bizi terk etmesini hiç istemesem de bir zaman sonra biteceği ve gideceği düşüncesi ile karanlığın içinde daha da gömülmeye başlıyorum. Göz kapaklarımı kapatmak istemememe neden olan yarı aydınlık ve yarı açık görüntüm de olan bugünkü yolcuğunu tamamlamış olan güneş, günün yorgunluğunu üzerinden atmaya çalışan deniz ve yılların vermiş olduğu yaşlılığı üzerinde taşıyan puslu taşlarla çevrilmiş Türk sinemasından çıkmış haliyle bir sur. Olduğum ortamda soru sorup cevap alacağım tek şey kucağımda yaşlılığına saygı duyduğum altı patlarım. Sorum kısa ve basit. Elim ile kavradığım bedenini ereksiyona uğratsam bana bir anlıkta olsa ışığı gösterse ve karanlığa tamamen ayak uydursam. Evet bu sorunun cevabını verecek olan şey ellerimin arasında canlanmak için kıvranırken, kırılmış aynalarıyla hareket eden denizin hatırlattığı o küçük anı, uyanmama sebep olan düşüncemdi. Bu şekilde bir rüya anca uykuda olabilirdi sanırım. Gündüz uykusu sorunlarından biride bu olsa gerek. Merhaba ve tekrar iyi akşamlar İstanbul'um__Ceyhun Pelikan Yazı Atölyesinden Ceyhun Aslan'ın bu fotoğrafım için yazmış olduğu yazısınıda sizlerle paylaşmak istedim__Teşekkürler..Tek koltuklu odamın ücra köşesinde izlerken yaşamın akışını, kucağımda usluca yayılmış olan revolverim şu ana değin yanımda olan tek sevgilim. Beni ve bulunduğum ortamı daha da yalnızlaştıran radyodaki müziğin bizi terk etmesini hiç istemesem de bir zaman sonra biteceği ve gideceği düşüncesi ile karanlığın içinde daha da gömülmeye başlıyorum. Göz kapaklarımı kapatmak istemememe neden olan yarı aydınlık ve yarı açık görüntüm de olan bugünkü yolcuğunu tamamlamış olan güneş, günün yorgunluğunu üzerinden atmaya çalışan deniz ve yılların vermiş olduğu yaşlılığı üzerinde taşıyan puslu taşlarla çevrilmiş Türk sinemasından çıkmış haliyle bir sur. Olduğum ortamda soru sorup cevap alacağım tek şey kucağımda yaşlılığına saygı duyduğum altı patlarım. Sorum kısa ve basit. Elim ile kavradığım bedenini ereksiyona uğratsam bana bir anlıkta olsa ışığı gösterse ve karanlığa tamamen ayak uydursam. Evet bu sorunun cevabını verecek olan şey ellerimin arasında canlanmak için kıvranırken, kırılmış aynalarıyla hareket eden denizin hatırlattığı o küçük anı, uyanmama sebep olan düşüncemdi. Bu şekilde bir rüya anca uykuda olabilirdi sanırım. Gündüz uykusu sorunlarından biride bu olsa gerek. Merhaba ve tekrar iyi akşamlar İstanbul'um__Ceyhun Pelikan Yazı Atölyesinden Ceyhun Aslan'ın bu fotoğrafım için yazmış olduğu yazısınıda sizlerle paylaşmak istedim__Teşekkürler..