| Açıklama : |
HEY GİDİ ESKİ GÜNLER HEY....
Eski konaklar, eski köşkler, eski evler... Cumbalar, hayatlar, sofalar, kafesler...
Bahçelerde kuyular, sokak içi kurna suyu, bazı evlerin kendi memba suları, bir masura iki masura...
Saçakların altında "Yâ Hafîz" levhaları... Malta taşıyla kaplı giriş, yukarıya çıkan merdivenin basamakları gıcırdar.
Eski Müslüman evlerinin duvarlarına, döşeme tahtalarına okunan Kur'anların, kılınan namazların, çekilen tesbihlerin hatıraları sinmiştir.
Eski mahallelerin camilerinde hoparlör yoktu. Müezzin minareye çıkar şerefeden ezan okurdu.
Eski mahallelerde tekkeler vardı. Perşembeyi cumaya bağlayan gecelerde namazdan sonra zikrullah yapılırdı.
Eski evler yıkıldı, yerlerini beton apartmanlar dikildi. Sefertası gibi üst üste kat kat. Mahremiyet bitti. Zaten onlar yuva değil mal. Malda fazla mahremiyet gerekmez. |