| » Fotoğraf Galerisi |
 Ayın Konusu |
| Bitkiler |
| Dijital Çalışmalar |
| Hayvanlar |
| İnsan |
| Macro |
| Manzara |
| Netfotograf Özel |
| Sanatsal - Teknik |
| Siyah Beyaz |
| Su Altı |
| Şehir - Mimari |
| Yaşam |
| Yetişkin |
 Diğer |
| |
|
| |
| » Fotoğrafça | Pentax Ve Nikon Perde Sayısı Öğrenme
|  Perde Sayısı (çekim sayısı, shutter count, actuation count) bir fotoğraf makinesinin durumu hakkında bilgi veren, otomobillerdeki "kilometre" kriterine karşılık gelen veridir. Özellikle ikinci el makine alımında, makinenin ne kadar çok kullanıldığını anlamanın en temel verilerindendir. Ancak perde s... | | Devamı » |
| |
| » Aktif Üye/Ziyaretçi |
| Üye:
alimsenol,
ferhatt,
(2)
|
| Ziyaretçi: 1710 |
| |
| Toplam Üye: 282377 | | Dün: 0 | | Bugün: 0 |
|
|
Fotoğraf Arama
|
|
|
Cahit Sıtkı’nın Evi
|
|
Fotoğrafın büyüğünü ve exif bilgilerini görüntülemek için fotoğrafın üzerine tıklayın |
|
nevzatalan 
Portfolyo
için
tıklayın
|
Cahit Sıtkı’nın Evi |
| Makina : |
Nikon Coolpix 4500
|
| Objektif / Filtre : |
Yok |
| Kategoriler : |
Mimari
|
| Eklenme Tarihi : |
27 Haziran 2006 |
| Görüntülenme : |
2813 |
| Açıklama : |
Yaş 35
Yolun yarısı eder.... |
| İp : |
yok |
| |
|
|
|
|
| Cahit Sıtkı’nın Evi yorumları |
|
63mehmet 
üye
(Amatör)
Şanlıurfa 
|
Tarihi bie mekan, Nostaljik bir ortam esintisi var gibi.. Tebrikler ...  [>:D :D ] |
|
Tarih: 14 Eylül 2006, 18:12 - İp: 85.***.**5.33 |
| |
----------------
|
|
|
|
| |
|
| |
|
|
|
nevzatalan
üye
(Amatör)
İzmir
|
Sevgili Mehmet,
Değerli yorumun için çok teşekkürler.
|
|
Tarih: 15 Eylül 2006, 00:41 - İp: 195.***.**5.92 |
| |
----------------
|
|
|
|
| |
|
| |
|
|
|
jeyon 
üye
(Amatör)
Isparta
|
Cahit Sıtkı Tarancı bir gece Ahmet Muhip Dıranas'la (annesinin bir arkadaşına yazdığı Fahriye Abla şiirinden hatırlayacaksınız onu ve bu şiirden esinlenerek yapılmış Yavuz Turgul'un ilk filmi olan Müjde Ar ve Tarık Tarcan'ın oynadığı aynı adlı filimden) içerler. Cahit Sıtkı ve Ahmet Muhip çok sarhoş olmuşlardır. Ahmet Muhip bir taksi çevirir Cahit Sıtkı'yı oturduğu eve bırakmak için. Fakat sokaklarda bir saate yakın gezmelerine rağmen Cahit Sıtkı evini bir türlü bulamaz. Ahmet Muhip onu kendi evine getirir bunun üzerine. Cahit Sıtkı ve Ahmet Muhip yer yataklarında aynı odada yatarlar ve gece kalkıp ortalıkta gezinirken sağa-sola, merdivenlere kusarlar. Cahit Sıtkı üstelik bir de daha sonra tekrar kalkıp tuvalet sandığı bir gardırobun kapağını (tuvaletin kapısını) açarak içine işer. Sabah kalktıklarında evin durumunu fark ederler ve evin hanımına (Ahmet Muhip'in eşi Münire Dıranas'a) görünmeden erkenden evden çıkıp kaçarlar. Ahmet Muhip'in eşi onlar kaçtıktan sonra kalktığında durumu görür ve ağlaya ağlaya her yeri temizlemek zorunda kalır. Akşam ise Ahmet Muhip ve Cahit Sıtkı ellerinde güzel çiçeklerle suçlu çocuklar gibi af diler bir görüntü ve sıkılganlıkla kapıda görünürler. Onların bu halini gören Münire Hanım onları affeder ve çiçekler için teşekkür eder.
Fahriye Abla demişken şunu da belirtmek gerekir ki Münire Hanım bu konuyla ilgili olarak sürekli haksız eleştirilere ve yorumlara maruz kalmıştır ve sonunda açıklama yapmak zorunda bırakılmıştır. Fahriye Abla Ahmet Muhip'den çok büyüktür ve annesinin arkadaşıdır. Münire Hanımla evlendiklerinde ise Fahriye tam 70 yaşındadır. Münire'nin onu kıskanması için asla hiçbir neden olmamıştır. Bu açıklamalara rağmen Münire Dıranas her zaman Fahriye Ablayı kıskandınız mı sorusuna muhatap edilmiştir.
Bu arada yeri gelmişken şiir anlayışını kavrayış tarzlarından da bahsetmek isterim biraz. Ahmet Muhip'inki daha serbest sayılır içlerinde; daha naiftir. Cahit Sıtkı, Ahmet Muhip, Necati Cumalı mesela Orhan Veli'nin şiirleri zamanın gazete ve mecmualarında tefrika edilirken bu gazete ve mecmuaları yere atar "böyle şiir mi olur" diyerek çiynerlerdi. Buradan anlaşılması gereken şudur ki her dönemin kendine has bir anlayışı vardır ve bununla bağdaşmayan başka anlayışlar her zaman tepkiyle karşılanmıştır. Orhan Veli'yi sevenler bu sebeplerden Cahit Sıtkı'ya, Ahmet Muhip'e pek iyi bakmazlar ama aslında mesele edilecek hiç bir şey yoktur. Sanat tarihinin doğal seyri böyle olmuştur genelikle. Durum, sadece Cahit Sıtkı'ya, Ahmet Muhip'e, Necati Cumalı'ya özgü bir özel tavır değildir. Olmuş olan herşey doğal bir mecraya dahildir. Bunun anlaşılması gerekir. Cahit Sıtkı'nın ise ne kadar içli ne kadar derin bir algılamaya sahip olduğunu tartışma konusu yapmak bile abesle iştigaldir.
Ondan (onlardan) çok şey öğrendim ve yardımlarıyla çok farklı tadlar tanıdım. Cahit Sıtkı'nın ve diğerlerinin manevi huzurlarında saygıyla eğiliyorum. Ruhları şad olsun hepsinin. Büyük adamlardı vesselam...
Saygılar sunarım.
#jeyon' tarafından 24.11.2006 11:47:18 tarihinde düzenlendi.
|
|
Tarih: 24 Kasım 2006, 11:34 - İp: 212.***.**2.147 |
| |
----------------
|
|
|
|
| |
|
| |
|
|
|
nevzatalan
üye
(Amatör)
İzmir
|
Sevgili Jeyon,
Fotografım, böylesine lezzetli ve de yararlı sohpete ortam olabildiği için kendimi çok mutlu sayıyorum.
Değerli açıklamaların için sana binlerce teşekkürler. |
|
Tarih: 24 Kasım 2006, 22:39 - İp: 195.***.**5.92 |
| |
----------------
|
|
|
|
| |
|
| |
|
|
|
| Sayfa(lar):
1 | 2 | 3 |
|
|
|
*Netfotograf Fotoğraf Galerisi'ndeki fotoğrafların tüm hakları ve sorumluluğu fotoğraf sahiplerine aittir.
Fotoğrafların sahiplerinden izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
|
|
