Açıklama : |
Atatürk ölünce, O’na ululuğuna yakışır bir anıtmezar yaptırılması düşüncesi, bütün ulusumuzun ortak bir isteği olarak ortaya çıktı. Atatürk, ölmeden önce, kendisi için bir mezar yaptırmamıştır. Halbuki, bu gelenek bizde çok yaygındı. Atatürk isteseydi, kendisi için büyük, gösterişli bir anıtmezar yaptırabilirdi. Bunun için yeterli geliri vardı. Fakat o, ölmeden önce bütün malını, mülkünü, parasını ulusuna bağışladı. Atatürk bir başkanın, bir devlet adamının zorlamalarla büyük olamayacağına, saygı göremeyeceğine inanıyordu. Ona göre bir lider, yurduna ve ulusuna büyük hizmetler etmiş ise, ulusu onu unutmazdı. Atatürk yurdunu düşmanlardan kurtarmış, ulusunu çağdaş uluslar arasında hatırı sayılır bir seviyeye çıkaran bir çok inkılaplar yapmıştır. Türk ulusu dünyanın en vefalı ulusu idi. O, büyük kurtarıcısını unutmayacaktı. Ata, kendisine mazar yaptırmadığı gibi, gömüleceği yer içinde vasiyette bulunmamıştı. 1923 yılında, bir akşam yemeğinde, esmi Mısırlıların mumya yapmaları konuşulurken söz, Atatürk’ün mumlayanması ihtimaline gelmişti. Atatürk: “Elbet birgün öleceğim, beni Çankayaya gömer, hatıramı yaşatırsınız.” Demiş, biraz sonra da: “Beni milletim nereye isterse oraya gömsün. Fakat benim hatıralarımın yaşayacağı yer, Çankaya olacaktır.” Diye eklemişti. Gene bir akşam, sofrada, Ata’nın ölümlü oluşu söz konusu olmuş, gömüleceği yer üzerinde durulmuştu. Atatürk’ün arkadaşlarından biri, Ulus Meydanı’ndan İstasyon’a giden yol üzerinde, dört yolun kavşağındaki yuvarlak yerin mezar için çok uygun olduğunu ileri sürmüştü. Ata: “İyi ve kalabalık bir yer. Fakat ben böyle bir yeri milletime vasiyet edemem” demişti. O akşam sofrada bulunanlardan Recep Peker, Atatürk’ün yurdumuzun sınır boylarından getirilecek topraklar içine yatırılmasını ileri sürmüştü. Atatürk, Recep Peker’in bu düşüncesinden çok duygulanmış ve Bayan Âfet’e: “Bunu Unutma!…” demişti. Bu hatıralardan anlaşılıyor ki, Atatürk gömüleceği yer konusunda kesin bir düşünce ileri sürmemiş, bir vasiyet yapmamıştı. Atatürk’e yakınlıkları bilinen yazarlar da bu konuda bir şey yazmamış, söylememişlerdi. Atatürk, Çankaya’yı çok severdi. Konuşmaları sırasında hatıralarının Çankaya’da yaşayacağını söylemişti. Üstelik yıllarca Atatürk’le birlikte bulunan Sayın Prof. Âfet İnan, Atatürk’ün “Beni milletim nereye isterse oraya gömsün…” dediğini açıklamakta idi. Büyük önderin gömüleceği yeri milleti seçmeliydi. ÖZEL BİR KOMİSYON Atatürk’e yüce kişiliği ile oranlı bir anıtmezar yaptırılması düşüncesi, ulusun ortaklaşa bir isteği olarak ortaya çıktığı sırada hükumet bu konuda özel bir komisyon kurdu. ATATÜRK’ÜN YATTIĞI YER TÜRK ULUSU’NUN KALBİDİR Atatürk için büyük bir anıtmezar yaptırılmasına karar verildikten sonra ilk iş, bu anıtın yerinin seçilmesi idi. Bunun için komisyon, yerli ve yabancı ünlü kişilerin, özel ve tüzel kurumların düşncelerini sordu. Bu arada, o sıralarda yurdumuzda çalışan ve Ankara’nın ilk bayındırlık projesini yapan ünlü şehircilik uzmanı Prof. Jansen’e, yeni Büyük Millet Meclisi’nin mimarı Prof. Holzmeister’e, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi mimarı Prof. Taut’a ve Güzel Sanatlar Akademisi’nde Prof. Belling’e de baş vuruldu. Atatürt Anıtkabir’I için şu yerler ileri sürülüyordu: Çankaya Etnografya Müzesi Büyük Millet Meclisi’nin arkasındaki tepe (Kabatepe) Ankara kalesi Bakanlıklar (Milli Eğitim Bakanlığı için ayrılan arsa) Eski Ziraat Mektebi Gençlik Parkı Altındağ (Hıdırlıktepe) Gazi Orman Çiftliği Atatürk’ün yatırılacağı yerin seçilmesi basında, aydınlar ve hatta halk arasında derin ilgi uyandırmıştı. Büyük kurtarıcı için en uygun yerin seçilmesi ve O’nun büyüklüğü ile oranlı bir anıtın ortaya konulması isteniyordu. (devamı için www.anitkabir.org) |