Açıklama : |
Elhamdülillah, inanmış, samimi bir Müslüman'ım; fanilik hissine aşinayım. Dünyanın bir imtihan yeri olduğunu biliyorum. Şu anda burada bulunuşumuzda inanıyorum ki herşeyden önce bir kader tecellisidir, İlahi bir imtihandır. Sabır ve şükürle karşılıyor ve bu imtihandan da yüz akıyla çıkmayı bize nasip etmesini Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum. Rahmet ve şaşmaz adalet ümidimiz yalnız Allah'tandır.
Bir askeri mahkeme huzurunda olduğumu biliyorum. Bu vaziyetin gerektirdiği dikkat ve nezaket içinde olmaya çalışacağım. Ancak şunu bilesiniz ki, konuşmamın birinci saiki, bu mahkemenin vereceği karara tesir etmek, mahkemeden kendi lehimize bir karar istihsaline çalışmak olmayacaktır. Şahsım itibariyle bu mahkemeden sadır olacak her türlü karar bence müsavidir. Konuşmama "Şahsım için ne olacak?" endişesi yön verecek değildir. Ben burada önce Allah (C.C)'ın huzurunda, sonra tarihin ve milletin huzurunda olduğumun huşuu, mes'uliyet ve vekarı içinde konuşacağım.Burada bir hesap görülecektir. Benim için bir bir hesap verme bahis konusu ise, o hesabı milletime ve tarihe vereceğim. Gayet açıklıkla söyliyelim ki, Türk Milleti'nin vicdanında teşekkül edecek olan hüküm ve tarihin hükmü, bana göre mahkemenin tesis edeceği hükümden çok önde gelir.
Taşıdığım bayrak, temsil ettiğim mukaddes Türk milliyetçiliği uğrunda, komünist ve bölücü hainlerin kurşunlarıyla toprağa düşerek şehitler ordusuna katılmış olan Ruhi Kılıçkıran'dan Gün Sazak'a kadar şehit evlat ve kardeşlerimin ruhaniyetlerinin de şu anda bizimle beraber olduklarını bir şekilde konuşmaya, yalnız hak bildiğimi söylemeye mecburum. Çünkü onlar, üçbinaltıyüz can, bu hak bildiğimiz yolda "vatan-millet-din ve devlet" uğrunda şehit oldular.
Onlar hem şehitlerimiz, hem de şahitlerimizdir. Yarın Huzur-u İlahi'de de bana şahitlik edecek olanlar, onlardır... Onların huzurunda, onlar için konuşacağım! Ebed-müdded olan Türk devletine; kıyamete kadar hür, müstakil, mes'ud ve müreffeh yaşamasını, her gayeden aziz bildiğimiz Büyük Türk Milleti'ne bugüne kadar hizmet etmiş ve etmekte olanlar için; yarın aynı yolda, aynı heyecan ve şuurla bu kutsal hizmetin bayrağını taşıyacak olanlar için konuşacağım! Milletim aldatılmasın, şaşırtılmasın; milletim gerçeği bilsin diye konuşacağım!
Huzur-u İlahi'ye yüz akıyla çıkmaktan başka hiçbir endişeye gönlümde yer yoktur. Hiç kimsenin merhamet ve insafına şahsen ihtiyacım yoktur. Sözüm, tenkidim, talebim yalnız Hak ve Hakikat namınadır. Yalnız mülkün temeli olan adalet namınadır. Yalnız milletim ve devletim içindir.
Sizden bir tek ricam var: Sözlerimi kesmeden sonuna kadar dinleyiniz...
12 Eylül Adaleti!, Başbuğ Alparslan Türkeş
Her daim rahmetle andığım Şehitlerimiz'in anısına...
Saygılarımla.. |