milagro

Portfolyo
için
tıklayın

Bu Yuvanın Adı Kozadır...

İpek deyince insanın aklına hemen Bursa geliyor..

Çok eski zamanlarda Çin'de Lişinh adında güzel bir kız yaşıyormuş.Fakat nişanlısı vefasızlık etmiş.Kız bu vefasızlığa çok üzülmüş..Ve bir gün Begobe tapınağı yanında bir ağacın gölgesine sığınarak gözyaşı döküp vefasız nişanlısını beklemeye başlamış.Saatler geçmiş nişanlısı gelmemiş.Kız artık hıçkıra hıçkıra kahrolurken bir kelebek nazlı nazlı uçarak kızın yanına sokulmuş ve kulağına şu sözleri fısıldamış.

Senin gölgesinde sığındığın ağaç çok yararlı bir ağaçtır.Başını kaldır ve ağacın dallarına bak ben o dallara yuva kurdum.Bu yuvanın adı Kozadır.Bu dut ağacıdır.Hemen gel bu kozaları devşir onlardan ipek çıkar ve kendine şimdiye kadar hiç bir kadının giymediği bir kumaştan ipekten giysiler dik.Bu dut ağacının ve onun üzerindeki kozaların sayesinde yapacağın giysi ile o kadar güzel olacaksın ki nişanlın sana bir daha vefasızlık yapamayacak.Çinli kız kelebeğin sözlerini yerine getirmiş.Kozaları dut ağacından toplamış bunlardan ipek çıkarmış bu ipeklerden de kendisine güzel bir giysi yapmış.Giysileri öylesine güzelmiş ki bu kızı yüz kere daha güzelleştirmiş..Kızın nişanlsıda bu dünyalar kadar güzel kıza bir daha vefasızlık edememiş..Evlenmişler ve ömürlerinin sonuna kadar dut ağacına ve ipek kozasına dua ederk mutlu bir yaşam sürmüşler....


İpek böcekleri sadece dut yapraklarını yiyerek kozayı yaparlar...

1 tane kozadan 800 mt - 1200 mt ipek ipliği çıkar..

1907 Yılında fransaya satılan Bursa ipekleri üzerinde ona büyük ün veren sırrın bu ipeklerin üzerinde bulunan beyaz lekeler olduğunu görmüşler.Fransız araçtırmacılar yıllarca incelemelerine karşın bu beyaz lekelerin sırrını bir türlü anlayamamışlar.Bence bu lekeler ipek fabrikalarında çalışan Bursalı genç kızların alın terinden başka bişey değil..


Herkesin gönlündeki yaşaması ve yaşatabilmesi dileğle...