Açıklama : |
Alevilikte CEM bir bütün olarak İbadettir. Cem’de belirli bir süre sonra 3 tane mum (ÇERAĞ) yakılır. Çerağ Uyandırma Hizmeti.Çerağ yakmanın amacı, mü'minlerin gönlünde Allah, Muhammed ve Ali Nurunun, batın çerağ’ının uyanması ve böylece Allah'ın vahdaniyet, sır ve hikmetlerini kavramaya, anlamaya hazırlanmaktır. Yani, Hakk'ın nurunu görebilmek, Allah' a ulaşabilmektir. Delil (Çerağ) Tanrı'nın nurunu simgeler. Canların muradı Hakk'ın nurunu görebilmektir. Yani Allah' a ulaşabilmek, gerçeklere erebilmektir. Çerağ, Ahzab 45,46 ve Nur Süresi 35,36. Ayetler Hükmünce Uyarılır. Ahzab 45: Ey Peygamber! Hiç kuşkusuz, biz seni bir tanık, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Ahzab 46: Ve Allah'ın izniyle halkı Allah'a davetçi ve aydınlatıcı bir ışık olarak yolladık. Nur 35: Allah, göklerin ve yerin Nur'udur. O'nun nurunun örneği, içinde çerağ bulunan bir kandile benzer. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça, inciden bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin ağacından yakılır. Bu ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa bile ışık saçar. Nur üzerine nurdur o. Allah dilediğini kendi nuruna kılavuzlar. Allah, insanlara örnekler verir. Allah her şeyi bilmektedir. Nur 36: Kandil, Allah'ın, yükseltilmesine ve içinde adının anılmasına izin verdiği evlerdedir. Orada sabah-akşam O'nu tesbih eder. Çerağ Uyarılması. Çerağcı (Delilci), sağ elinde “çerağ”, sol elinde hazırladığı kibritler ile Meydana gelir. Dara durur ve “Hayır himmet Pirim” diye Pir’den izin aldıktan sonra Ahzab 45-46. ayetleri okur: Bismillahirrahmanirrahim. Ahzab 45: Ey Peygamber! Hiç kuşkusuz, biz seni bir tanık, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Ahzab 46: Ve Allah'ın izniyle halkı Allah'a davetçi ve aydınlatıcı bir ışık olarak yolladık. Çerağcı arkasından şu çerağ Dua’sını okur: “Desur-i Şah! Rabbim Allah, dinim İslamdır. Resulüm Muhammed Mustafa, imamım Vasi-i Resul Aliyyü'l Murteza, pirim, ustazım Zeynel Aba'ya kıl iktida. Hakk, Muhammed, Ali yolunda, evliya erkanında bin canım olsun feda. Nefes Pirimdedir." Dede: “Hayır hizmetler kabul, muradlar hasıl ola. İmam Zeynel Abidin'in himmeti üzerimizde hazır ola. Gerçeğe Hü!" Çerağcı, diz üstü oturur ve Delili önünde yere bırakır. “Pir'im hayır himmet” diyerek Pir' den izin ister. Dede: “Himmet Pir'inden olsun” diyerek destur verir. Çerağcı, Nur Süresi 35, 36. Ayetleri okur. Nur 35: Allah, göklerin ve yerin Nur'udur. O'nun nurunun örneği, içinde çerağ bulunan bir kandile benzer. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça, inciden bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin ağacından yakılır. Bu ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa bile ışık saçar. Nur üzerine nurdur o. Allah dilediğini kendi nuruna kılavuzlar. Allah, insanlara örnekler verir. Allah her şeyi bilmektedir. Nur 36: Kandil, Allah'ın, yükseltilmesine ve içinde adının anılmasına izin verdiği evlerdedir. Orada sabah-akşam O'nu tesbih eder. Devamında şu duayı okur: " (Saffat 180, 181 ve 182 ayetlerin sonuna yapılan ilave ile): Kudret sahibi olan Allah mutlak doğru söyler. Senin güçlü Rabbin onların vasıflandırmalarından münezzehtir. Selam olsun cümle nebi ve mürsel peygamberlere. Ve Allah dostu evliyalara ve şehidlere ve salihlere. Alemlerin Rabbi Allah'a hamd olsun. Ey Rabbimiz şu yaptığımız ameli (işi) bizden, temiz (sadece, ancak) niyetimize göre Fatiha Suresi hürmetine kabul eyle. Fatiha okunur. Çerağcı devamla. "Seyyid-i sadat, muhibb-i sadat, mebde-i kainat, Horasan-ı Mevcudat, Halife-i Mu'cizat. Er cemali Muhammed, pir kemali Şah Hasan vel Hüseyin, Allah'ı bir bilelim, verelim Muhammed-Ali ve Ehl-i Beytine salavat!" der ve Canlar salavat getirir. Bu esnada kibritle Çerağ’ı uyarır iken; Bismillâhirrahmanirrahim. Lâ Feta İllâ Ali, Lâ Seyfe İllâ Zülfikar. Yaratanın nuru aşkına; Ya Allah... Ya Allah... Ya Allah. diyerek 1. Mumu yakar. Peygamberliğin nuru aşkına; Ya Muhammed... Ya Muhammed... Ya Muhammed. diyerek 2. Mumu yakar. Velayetin nuru aşkına; Ya Ali... Ya Ali... Ya Ali. diyerek 3. Mumu yakar.
27.02.2010
Yukarıdaki yazı Alevi forumundan alıntıdır
Saygı ve selamlarımla... |