Açıklama : |
SELANİK...
HİKAYESİ:
Rivayete göre; Başpiskopos Eustathios tarafından kentin doğusunu korumak üzere yaptırılan Eski Bizans Kulesi’nin, 1430 yılında kentin Osmanlıların eline geçmesiyle birlikte yazgısı değişmiş. Yerine yenisi yapılana kadar geçen, yaklaşık yüz yıllık zaman boyunca kule yıkık bir halde miymiş yoksa sağlam mıymış, sağlam ise Osmanlı askerleri kuleyi kullanılmışlar mı yoksa kuleye gerek duymamışlar mı bilinmez, ama zamanı gelince, 1535 yılında yani, Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Bizans kulesinin yerine bir Osmanlı kulesi yapılmış.
Kulenin mimarının kim olduğu konusunda kulaktan kulağa dolanan rivayetlere tarihçi Franz Babinger, kulenin 1537’de Arnavutluk’ta bir kulenin güçlendirmesini yaptığı bilinen Mimar Sinan tarafından yapılmış olabileceğini söyleyerek bir yenisini daha eklediyse de binanın Venedikli mimarlar tarafından yapılmış olduğu kabul edilmiş.
Kule, Osmanlı’ya önce kale, sonra garnizon ve en son da zindan olarak hizmet vermiş. Verdiği hizmete göre de halk arasında ismi değişmiş. 16. yy ”Aslan Kulesi” olarak anılan yapıya daha sonra Yeniçeri Kulesi denir olmuş. Yapı zindan olarak kullanılırken 1826’da Sultan II. Mahmud’un emri üzerine kuledeki tutukluların hepsi kılıçtan geçirilince ise adı, “Kan Kulesi” olarak değiştirilmiş.
Selanik, Birinci Balkan Savaşı’nın sonunda 1912 yılında Osmanlı’dan ayrılarak Yunan Devleti’ne katıldığında ise kule, arınmayı temsil eden sembolik bir vaftiz işleminden geçerek beyaza boyanmış ve bundan sonra da “Beyaz Kule” olarak anılmış. Fakat zaman içinde beyaz boyalar döküldüğünden, kule gerçek rengine dönmüş.
Bugün Yunanistan Kültür Bakanlığı’na bağlı bir müze olarak kullanılan yapı, Selanik’in en önemli tarihi eserleri arasında sayılıyor.
NOT: FOTOĞRAFA GREN EKLENMİŞTİR...
|