Açıklama : |
Merkez Askeri Hastanesi kalıntıları, doğusunda Tunca
nehri bulunur. Sarayakpınar, Avarız, Ekmekçi köylerine giden yolun 3. km'de, yolun doğusunda, Piyade kışlasının (halen kapalı cezaevi olarak kullanılan bina) arkasında Tepebağlar mevkisinde Müşir Veysel Paşa zamanında bin yataklı olarak 1889 yılında inşa ettirilen Kışlada birbiriyle bağlantılı iki bloktan oluşan L düzenli bina ile hamam görülür. Tarihi vesikalarda bahsi geçen caminin kalıntılarına rastlanılmamıştır. Çöplük alanının genişlemesi sonucu kuzey kalıntıları çöplüğün altında kalmıştır.
Trakya Üniversitesi emekli öğretim üyesi ve Edirne'nin Sağlık ve Sosyal Tarihi adlı kitabın yazarı Yrd. Doç. Dr. Ratip Kazancıgil, Edirne Merkez Askeri Hastanesi'nin Balkan Savaşı'nda büyük bir işlevi olduğunun bilindiğini, o dönemde hastanenin koridorlarının dahi hastalarla dolup taştığının ve savaş sırasında yaralanan askerlerin yanı sıra şiddetli geçen kış yüzünden donan askerlerde tedavi edildiğinin kaynaklarda yer aldığını belirtir.
Hastanenin bahçesinde salgın hastalıklardan ölen askerlerin anısına çeşme yaptırıldığını bildiren Kazancıgil, bu çeşmenin kitabesinden, savaş dışında pek çok askerin koleradan öldüğünün anlaşıldığını ifade eder.
Edirne Eski Askeri Hastanesi’nin önünde bulunan çeşme 1915 yılında yapılmıştır. Edirne’nin Osmanlı-Rus ve Balkan savaşlarının anısını yansıtan çeşmenin kitabesinde 1911-1912 yıllarında koleradan 581, tifüsten 344 ve hummadan 72 kişinin; 3 hekimin de tifüsten şehit olduğu yazılıdır. Bu nedenle çeşme şehitlerin anısı için yapılmıştır.
Bu çeşme 1971 yılında Eski Cami yakınına ve Bedesten’in önüne nakledilmiştir. Hastanenin bahçesine meydan çeşmesi olarak yapılan bu çeşmenin cephesi 15.00 m., yüksekliği 5.00 m., derinliği de 1.00 m.dir. Kesme köfeki taşından yapılmış olan çeşmenin sivri kemerli nişleri ve Rûmili, palmetli kitabesi vardır.
Çanakkale Savaşı'nın ardından ordusuyla Edirne'ye gelen Mustafa Kemal Atatürk'ün hastaneyi ziyaretini, hastane röntgen uzmanlarından ve hastanenin başhekimi Doktor Rifat Osman'ın anılarında aktardığını belirten Kazancıgil, ''Anılarda Atatürk'ün Edirne'ye gelişinde Edirneliler'in coşkulu bir karşılama hazırladıkları belirtiliyor'' der.
Edirne Merkezi Askeri Hastanesi, 1941 yılında Gemlik'e taşındı. Hastane binası, daha sonra jandarma okulu olarak hizmet verdi, bir süre de boş kaldı. Bölgenin önemli askeri hastanelerinden olan Edirne Merkezi Askeri Hastanesi binası, 1985 yılına kadar ayakta kalı, bugüne ise sadece yıkık bir duvarı ulaştı.
Tosyavizade Rıfat Osman “Edirne Rehnüması” adlı eserinde, askeri hastanenin Tepe bağları mevkiinde ve tulle tarzında yapıldığını belirtir. Bina ile ilğili ayrıntılı bilgiler, Ahmed Badi’nin “Edirne Şehri Tarihi” adlı eserinde şu ifadelerle anlatılmaktadır:
“Bu hastane, piyade kışlasının batı yönünde ve dikdörtgen şeklinde olup hazarda sekiz yüz, seferde bin iki yüz hasta eri alabilecek büyüklükdedir.
(H:1305-M:1887) tarihinde yapımına başlayıp (H:1307-M:1889) tarihinde tamamlanmıştır. Yirmi dört koğuş, bir mutfak, büyücek bir hamam, bir çamaşırhane, bir depboy, muntazam bir eczane, geniş bir poliklinik, müdür,baştabip, eczacı, yazı işleri ile subay ve görevliler ve hizmetliler ile muntazam odalar vardır ki, toplam yetmiş oda ile yirmi dört koğuştan oluşmaktadır.”
|