» Fotoğraf Galerisi |
Ayın Konusu |
Bitkiler |
Dijital Çalışmalar |
Hayvanlar |
İnsan |
Macro |
Manzara |
Netfotograf Özel |
Sanatsal - Teknik |
Siyah Beyaz |
Su Altı |
Şehir - Mimari |
Yaşam |
Yetişkin |
Diğer |
|
|
|
» Fotoğrafça | Yeni Fotoğrafçıya Ağabey Tavsiyeleri
| 2 yılda 1100 kadar yorum yapmışım ; 200-300 tanesi tahminimce beğeni , 800-900 tanesi acemilere yaptığım eleştirilerdir . Dönüp baksam , tüm yazdıklarım belki 10 maddenin etrafında döner, dolaşır . Artık okurlar mı bilmem ama yeni makina almış , fotoğrafçılığa dün başlam... | Devamı » |
|
» Aktif Üye/Ziyaretçi |
Üye:
fdiker,
ertugrulkoca,
(2)
|
Ziyaretçi: 2361 |
|
Toplam Üye: 282604 | Dün: 0 | Bugün: 0 |
|
|
Fotoğraf Arama
|
|
anilyuncu |
Adı Soyadı : |
Anıl Yüncü |
Şehir : |
Nevşehir |
Meslek : |
Öğrenci |
E-posta : |
Görüntülenmesini istememiş |
Üyelik Tarihi : |
29 Mart 2010, Pazartesi |
Fotoğraf Sayısı : |
2 |
Yaptığı Yorum : |
0 |
Donanım : |
-------- |
Profil : |
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım...
Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi.
Ağladım...
Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu;
aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu
öğrendim.
Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla.
Zamanla yarışılmayacağını,
zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim...
İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu.
Sonra da her insanin içinde
iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.
Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi.
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,
sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu
öğrendim...
İnsan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu.
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.
Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek
Gerektiğini öğrendim.
Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar
önemli olduğunu öğrendim.
Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra.
Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana...
Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi.
Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi...
Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yasta.
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
Sonra da asil yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine vardım.
Düşünmeyi öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek
olduğunu öğrendim.
Namusun önemini öğrendim evde.
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu;
gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el
sürmemek olduğunu öğrendim.
Gerçeği öğrendim bir gün.
Ve gerçeğin acı olduğunu.
Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayata da
“lezzet” kattığını öğrendim.
Her canlının ölümü tadacağını,
ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.
Ben dostlarımı ne kalbimle nede aklımla severim.
Olur ya;
Kalp durur ...
Akıl unutur ...
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur ...
-------- |
|
|
Yorumladığı fotoğraf yok. |
|
*Netfotograf Fotoğraf Galerisi'ndeki fotoğrafların tüm hakları ve sorumluluğu fotoğraf sahiplerine aittir.
Fotoğrafların sahiplerinden izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
|
|